Spor Bilimleri Fakültesi Mezuniyet Töreni Mavi Salon’da
Düzenlendi
Üniversitemiz Spor Bilimleri Fakültesi, Mavi Salon’da
düzenlenen törenle mezunlarını meslek hayatına uğurladı. Törene Rektör
Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Sibel Arslan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Pelin Aksen ve Dr. Öğr. Üyesi Rüstem
Orhan, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz ve aileleri katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan
tören Spor Bilimleri Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı birincileri Helin Baddal
ve İsmail Sönmez’in açılış konuşmaları ile devam etti.
Üniversite hayatının akademik bilginin yanı sıra bireysel
olarak da kendisine önemli katkılar sunduğunu belirten Spor Yöneticiliği Bölümü
mezunu Helin Baddal, “Bugün burada hem bölüm hem de fakülte birincisi olarak
karşınızda bulunmaktan büyük bir onur duyuyorum. Bu başarı sadece benim değil,
bana inanan, yanımda olan herkesin başarısıdır. Dört yıl boyunca sadece
akademik olarak değil, insan olarak da büyüdüm. Zorluklarla mücadele etmeyi,
sabretmeyi ve pes etmemeyi öğrendim. Bu süreçte bana yol gösteren kıymetli
hocalarıma, destek olan arkadaşlarıma ve sevgili aileme gönülden teşekkür
ederim. Her zaman arkamda bir dağ gibi durduğu için özellikle babama ve kısa
süre önce kaybettiğimiz canım amcama, duaları ve sevgisi için teşekkür
ediyorum. Bu başarıda sizin emeğiniz çok büyük. Bugün mezun olurken biliyorum
ki yolum daha yeni başlıyor. Aldığım bu eğitimle, sporun birleştirici gücünü
yaymak için çalışmaya hazırım. Hepinize saygılarımı sunuyorum. Teşekkür
ederim.” dedi.
Spor Bilimleri Fakültemizde sporun ruhunu yansıtan ve hayat
boyunca kendilerine rehberlik edecek değerli bilgi ve tecrübeler edindiklerini
ifade eden Spor Yöneticiliği Bölümü mezunu İsmail Sönmez, “Bugün burada, mezun
olmanın gururunu, mutluluğunu ve biraz da hüznünü yaşıyoruz. Bu kürsüde sizlere
hitap etmek, bir öğrencinin yaşayabileceği en özel anlardan biridir. Spor,
yalnızca bir rekabet alanı değil; mücadele ruhunun, birlikte başarmanın ve
insanı insan yapan değerlerin yansımasıdır. Bu fakültede sadece akademik
bilgiler kazanmadık; hocalarımız engin bilgi, birikim ve tecrübelerini bizlere
aşılarken aynı zamanda birlikte düşünmeyi, birlikte hareket etmeyi, ekip ruhunu
ve takım olmayı öğreterek profesyonel yaşama avantajlı bir şekilde başlamamızı
sağladılar. Bu yolculukta bize rehberlik eden hocalarımıza, yanımızda olan
ailelerimize ve omuz omuza ilerlediğimiz arkadaşlarımıza gönülden teşekkür
ediyorum. Hayat, önümüze yeni parkurlar çıkaracak. Bazen hava rüzgârlı, bazen
zemin kaygan olacak. Ama biz, artık zirveden vazgeçmeyen bir takımın
oyuncularıyız. Başta Dekanımız ve Bölüm Başkanlarımız olmak üzere tüm
hocalarımıza teşekkür ediyor, mezun olan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.”
şeklinde konuştu.
Ülkemizin gelecek vizyonunun başarıyla sürdürülmesinde
gençlere çok önemli sorumluluklar düştüğünü belirten Rektör Yardımcımız Prof.
Dr. Erol Yılmaz, ‘’Bu hafta boyunca sürecek olan mezuniyet törenlerimizi büyük
bir coşkuyla kutlamak için hazırlandık. Hem Spor Bilimleri Fakültemiz hem de
diğer akademik birimlerimizde dinletilerin olacağı coşkuyla kutlanacak törenler
hazırlanmıştı, ama ne yazık ki büyük bir acıyla karşınızdayız. Şehitlerimizin
sayısı 12’ye yükseldi. 12 vatan evladımız üç sene önce şehit olan
arkadaşlarının naaşını ararken canlarından geçtiler. Yüce Allah’ın Kur’an-ı
Kerim’de belirttiği üzere hepsinin kabirleri nur, mekânları cennettir. Hepsinin
şahsında, değeri ve güzelliği tartışılmaz aziz Anadolu’yu, bu övülmüş
toprakları bizlere vatan kılan şühedaya rahmet olsun. Hepsini saygıyla,
minnetle ve rahmetle anıyorum. Elbette bu duygular içerisinde konuşmak oldukça
güç. Ancak Yakın Geleceğin Büyük Türkiyesi’ni inşa edecek pırıl pırıl
gençlerimizin bu günü sadece bu yönüyle hatırlamasına gönlümüz razı gelmedi.
Çünkü hocalarımız bu gençlerimizin beyaz yakalı profesyonel gençler olarak
karşımıza çıkmaları için dört sene boyunca gece gündüz demeden bu gençlerin en
iyi, en güçlü ve en donanımlı şekilde mezun olmaları için gayret ettiler.
Huzurlarınızda Dekan Hocam’dan araştırma görevlisi arkadaşlarıma kadar hepsine
ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Elbette şu an yaşamakta olduğumuz gurur tablosunun
diğer mimarları da anneler ve babalardır. Kıymetli aileler, dört sene önce
Üniversitemize inanarak ve güvenerek yavrularınızı bize emanet ettiniz. Biz bu
emaneti baş tacı ettik ve en iyi, en güçlü şekilde nasıl eğitim
verebileceğimizi düşündük. Sadece eğitimle kalmayıp, insani unsurlar ve ahlâki
değerlerle kıymetli gençlerimizi Yakın Geleceğin Büyük Türkiyesi’ni kuracak
kadronun içerisine en güçlü şekilde dâhil edebilmenin mücadelesini verdik.
Gururla söylüyorum ki, bu Aziz Millete yaklaşık 40 yıl süresince dört farklı
kamu kurumu bünyesinde hizmet ettim. Yaklaşık 17 yıl sizlerin temsilcilerine
Meclis’te yönetici olarak hizmet ettim. Onlara hizmet ederken aklımda hep Aziz
Milletim vardı. Onlara yaptığım her hizmette 85 milyona dokunduğumu hissederek
görev yaptım. Şimdi bu Aziz Bayrağı daha ileriye taşıma sırası bu gençlerde.
Kıymetli hocalarım ve yakın arkadaşlarım çok iyi bilirler ki, Ankara’da
yaşıyorum ve pazartesi sabah sekiz olmadan burada oluyorum. Hafta boyunca
misafirhanede kalıp, cuma akşamları geri dönüyorum. Mesaiye sekiz gibi başlayıp
gece iki buçuk civarı bitiriyorum. Allah bana bu zekâyı vermiş, devletimiz de
bana yatırım yapmış, yetiştirmiş; hizmet etmem için buraya göndermiş.
Dolayısıyla bu gençlere verebileceğimizin daha fazlasını vermek için bunca yıl
sonrasında da aşkla hizmet ediyorum. Kıymetli aileler, sizler bize inandınız ve
bizler de elimizden gelenin daha fazlasını yapmanın mücadelesini verdik.
Sevgili öğrencilerimiz, şu kapıdan çıktığınızda artık başka bir dünya var.
Artık vatan ve millete hizmet noktasında, görev zamanı. Canlarından geçerek
15-16 yaşlarında Çanakkale’de koyun koyuna yatanlar sayesinde biz burada bu
töreni yapabiliyoruz. Şu an Türkiye’nin başka taraflarında ocaklara ateşler
düşmüş durumda. Bizim sadece isimlerini bilmemize rağmen yüreğimize ateş
düşmüşken, onlar bu acıyı bizzat yaşıyorlar. 20-21 yaşlarında koklamaya
kıyamadıkları çocuklarını toprağa emanet ediyorlar. Bu coğrafya her geçen
gün daha da zorlaşan bir coğrafya oldu. Çünkü sadece bölgesinde değil, dünyada
oyun kurucu pozisyonuna gelmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Bu ülkenin ferdi olmak
başlı başına bir ayrıcalıktır. Elbette yeri gelecek canımızdan, yeri gelecek
uykumuzdan vazgeçeceğiz. Bu gençlerin ve şehitlerimizin hakkını başka türlü
veremeyiz. Gerekirse 7/24 çalışacağız. Bu bayrak her gün biraz daha ileri
gidecek. Kimlerin sayesinde? Nöbeti devralan sizlerin sayesinde. Bizler belki
birkaç sene daha çalışacağız. Fiziksel olarak dayanamadığımızda sizler bayrağı
alıp yukarılara taşıyacaksınız. Fakülte birincimizin kendinden emin biçimde
söylediği gibi; ‘hazırım’… Üstelik bunu bir kız çocuğumuzun söylemesi daha da
değerli. Bu ülkenin kadını da böyledir. Kurtuluş Savaşı’nda mermi taşıyarak,
mermi üreterek erkeğinden geri kalmayarak, omuz omuza mücadele etmiştir.
İstanbul Tıp Fakültesi, Kurtuluş Savaşı devam ederken bir dönem mezun veremedi.
Neden? Çünkü hocaları cepheden gelen haberleri paylaşınca hepsi tek tek
sınıfından çıktı ve askere yazıldı. Ve hiçbiri geri dönmedi. Geri dönmeyi
düşünmeyenlerin sayesinde biz bu törenleri güvenle ve huzurla yapabiliyoruz.
Allah onların hepsinden razı olsun. Ben bütün kalbimle inanıyorum ki, bütün
çeldiricilere, iç ve dış oyunlara rağmen bu bayrağı daha ileriye taşımak için
siz de zaman kavramı tanımaksızın çalışacaksınız. Şimdiden hepinize ayrı ayrı
teşekkür ediyorum.” dedi.
Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Arslan,
“Aslında sizler için çok şık, eğlenceli ve keyifli bir program hazırlamıştık
ancak Pençe-Kilit Operasyonu’ndaki şehitlerimizden dolayı yüreğimiz yanarken
öyle bir program yapmaya yüreğimiz el vermedi. Şehitlerimize minnet borcumuzu
nasıl öderiz bilemiyorum. Bugün burada güven içinde bulunabiliyorsak ve sizler
dört yıl boyunca güven içinde eğitim almışsanız bunun sebebi bugün hala canını
veren şehitlerimizdir. Ülkemizin kanla canla ödediği bir bedel var.
Şehitlerimize vefa ve can borcumuz var. Onlar yaş olarak sizlerden daha
küçüklerdi ama bugün aramızda değiller. Şehitlerimiz, bayrak inmemesi ezanın
dinmemesi için canlarından geçerken bizim yapabileceğimiz en iyi şey; ülkemize
en güzel şekilde hizmet etmektir. Bizler, o vefa borcunu işimizi en iyi şekilde
yaparak ödeyebiliriz diye düşünüyorum. Her biriniz birer bayraksınız. Lütfen
bayrağı kirletmeyin ve yere düşürmeyin. Size inancımız ve güvencimiz tam. Allah
utandırmasın.’’ ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Spor Bilimleri Fakültemizi derece ile bitiren
öğrencilerimize hediye ve başarı belgeleri takdim edildi.
Fakülte birinciliğini paylaşan Spor Yöneticiliği Bölümü
öğrencileri Helin Baddal ve İsmail Sönmez'e ödül ve başarı belgelerini Rektör
Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz verdi. Helin Baddal ve İsmail Sönmez'i tebrik
eden Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Spor Bilimleri Fakültemiz
birincileri ve aileleri ile birlikte günün anısına fotoğraf çektirdi.
Fakülte ikinciliğini paylaşan Spor Yöneticiliği Bölümü
öğrencisi Yağmur Çağlayan ve Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü
öğrencisi Burak Ayten'in ödül ve başarı belgeleri, Spor Bilimleri Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Sibel Arslan tarafından verildi.
Fakülte üçüncüsü Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü
öğrencisi Ozan Akıllı'ya ise ödül ve başarı belgesini Dekan Yardımcısı Prof.
Dr. Pelin Aksen verdi.
Bölüm başkanlarının konuşmaları ile devam eden program,
öğrencilerimize mezuniyet belgelerinin verilmesi ve havaya kep atılması ile
sona erdi.
Törenden Kareler